35) 19 ve 20.Kasım.2001 tarihlerinde Dünyamız, Meteor yağmurlarına maruz kalmıştır. Meteor yağmurlarının ne olduğunu ve Meteor Yağmurlarıyla ilgili olarak Bilgi Kitabı içindeki Bilgileri öğrenmek ister misiniz?

Yukarıdaki resimde görüldüğü üzere Dünyamız 19 ve 20.Kasım.2001 tarihlerinde Leonid meteorlarının akımına uğramıştır.

 

Leonid meteorları; çeşitli periyotlarda Dünyamız yakınlarından geçmekte olan Temple-Tutle isimli Kuyruklu Yıldızın kuyruk artıklarıdır. Daha doğrusu Kuyruklu Yıldızın kuyruğunu teşkil eden ve yörüngede kalmış olan, pirinç tanesi ile nohut tanesi büyüklüğünde olan kayaç parçacıklarıdır.

Bilim Adamlarının tespitlerine göre Güneş Sistemimiz, Güneş Sistemimizden 3 Işık yılı uzaklığından ( Yaklaşık Güneş'ten 30 trilyon km. uzaktan ) başlayan, çapları muhtemelen 75-100 km. olan, sayıları da 10 trilyonu bulan kütlelerden meydana gelmiş Dev bir Kümeyle çepe çevre kaplanmış bulunmaktadır.

Bu Kütleler Buz, Donmuş Gazlar ve Tozla karışık olan katı Kayaç malzemelerinden (Büyük olasılıkla Karbon'dan) oluşmaktadır. Bu Kütleler Güneş Sistemimizin oluşumu sırasında artık kalan malzemelerdir.

Zamanla Güneş Sistemimizin kütle çekim gücü nedeniyle, Güneş Sistemimizin etrafını bir Bulut gibi sarmıştır. Bu buluta Oort Bulutu denmektedir. (Yukarıdaki resme bakınız.)

Oort Bulutu içersinde yer alan kütleler, zaman zaman yakın yıldızların çekim gücü nedeniyle veya başka etkenlerle tedirgin olmakta ve Güneş Sistemimize doğru kaymaktadır.

Kayan Parça, Güneşin Kütle çekimi etkisiyle, Güneş çevresinde bir yörüngeye oturmaktadır. Bu yörünge basık Elips şeklindedir.

Kayan Parça, Güneş ısısının ulaşamayacağı bir uzaklıkta iken Çapı 75-100 km. kadar Katı Donmuş bir kütledir.

Kayan Parça, Güneş'in yakınlarına sürüklendikçe, Kütleyi oluşturan Buz, Donmuş Gazlar, Toz ve Karbon parçacıkları, Güneşin sıcaklığıyla, Gaz ve Toz Bulutu olarak buharlaşmaya başlar. Güneşten gelen Plazma Rüzgarları da, Gaz ve Toz Bulutunu, Kütle dışına savurarak uzun bir kuyruk oluşmasına neden olur.

Bu görünümünden dolayı Oort Bulutundan koparak Güneş Sistemine giren Kütleye Kuyruklu Yıldız denmektedir. Bazı Kuyruklu Yıldızların kuyruğunun 150 milyon km. ye kadar uzadığı tespit edilmiştir.

Kuyruklu Yıldız, Güneşten uzaklaştıktan sonra kuyruğu teşkil eden Gaz ve Toz Bulutunun içindeki parçacıklar yörüngede kalırlar. Böylece Kuyruklu Yıldızın yörüngesinde küçük parçacıklardan oluşan bir geniş halka oluşur.

Dünya, Güneş çevresinde dolanırken, Bu halkaların içinden geçtiği zaman, bu küçük parçacıklar Dünyamızın çekim gücüyle, yeryüzüne ve atmosfere çekilir.

Dünya Atmosferine girerek yanan parçacıklar Meteor yağmurlarını-Meteor akımlarını oluşturur.

Yukarıdaki resimde görüldüğü üzere Dünyamız, Güneşin çevresindeki yörüngesinde dönerken, 19 ve 20.Kasım.2001 tarihlerinde Temple-Tutle isimli Kuyruklu Yıldızın kuyruğunu teşkil eden ve yörüngede arta kalmış olan parçacıkların içinden geçmiştir.

Bu geçiş sırasında ortalama saatte 10.000 adet meteor Dünya atmosferinin içine girmiştir.

Bu parçacıklar saniyede 80.km ye ulaşan hızları ile Dünya atmosferine girerken ısınırlar ve moleküllere, atomlara, atom altı parçacıklara ayrılarak çevrelerine Işık ve Enerji saçarlar.

Kalan parçacıklar da Toz halinde Yeryüzüne düşerler. Bu olaya Yıldız Kayması da denmektedir. Aslında kayan bir Yıldız değil küçücük bir kayaç parçasıdır. Bu şekilde her sene ortalama 40 ton Toz parçası yeryüzüne düşmektedir.

Kasım ayı içindeki Meteor Akımları Dünyadan bakıldığında, yukarıdaki resimde görülen Leo (Aslan) Takım Yıldızları'ndan geliyormuş izlemini verdiği için, Bu Meteor Akımına Leonid Meteorları denmektedir.

Muhtelif zamanlarda Güneşimizin yakınlarından geçerek yörüngesine parçacıklar bırakmış olan başlı başına 17 adet Kuyruklu Yıldız bilinmektedir.

Dünyamız da, Güneşin çevresinde dolanırken muayyen zamanlarda düzenli olarak bu parçacıkların içinden geçmekte ve meteor yağmurları oluşmaktadır.

Dünyamızda meydana gelen Meteor yağmurlarının büyük bölümü Kuyruklu Yıldız artıklarından oluşmaktadır.

Meteor parçacıkları kısmen de Uzay Boşluğundan büyük hızla gelerek Dünya atmosferine girmektedir.

Her iki şekilde Dünya atmosferine her gün birkaç milyar adet meteor girmektedir.

Uzay boşluğundan gelerek Dünya atmosferine giren ancak tümüyle dağılmayarak yeryüzüne düşen Kayaç parçalarına ise Meteorit (Göktaşı) denmektedir.
*Bilim Adamlarının tespitlerine göre Meteor ve Meteorit'lerle Dünya'ya Uzaydan düzenli olarak Organik Maddeler girmektedir.

1999 verilerine göre Dünya'ya her yıl düşen 40 ton Toz'un 30 tonu Organik Moleküller içermektedir.

Dünya'ya taşınan bu Organik Maddeler de canlıların ortaya çıkmasında, değişiminde, gelişmesinde ve evriminde etkin olmaktadır.

Ayrıca yeni yeni ortaya çıkan Mikro Organizmaların ve Mikropların da bu yolla Dünya'ya ulaştıkları sanılmaktadır.

Bilgi Kitabı, Kuyruklu Yıldızlara ve Kuyruklu Yıldızların kuyruklarının neden olduğu Meteor Akımlarına büyük önem vermektedir.

Bilgi Kitabı, Dünya Biliminin de tespit ettiği üzere, Kuyruklu Yıldızların kuyruklarıyla Enerji Por' ları taşıdığını bildirmektedir. Bilgi Kitabi sh.155 de ;

" Kuyruklu Yıldızların görevi, Enerji güçleri ile Plandan Plana Enerji Porları taşımaktır. Bu Porlar, geçtikleri sahalarda bir Yeşerme meydana getirmektedir. Bu ekilen Porlar, Tesirler Mekanizmasının yardımı ile Kozmik Bilinç kazanmış dostlara transfer olmaktadır." denmektedir.( Bilgi Kitabı Fas.15-Sh.155 için tıklayınız.)

 

" Kuyruklu Yıldızların taşıdığı Enerji Porları, Her sahadaki Bilgileri, kuyruğunda gördüğünüz Güçlü titreşimler ile toplamaktadır. Ve lüzumlu sahalara ekmektedir. Kuyruklu Yıldızların görüldüğü senelerdeki olağanüstü durumların sebebi budur. Bu Yıldızların Bilgi Enerjileri muayyen periyotlarla ekilmektedir."  denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.15-Sh.155 için tıklayınız.)

 

" Planetinize henüz ulaştırılamamış milyonlarca Kuyruklu Yıldızlar vardır. Planetiniz yapmış olduğu Bilinç Aşamaları ile ileride onları teker teker bulunduğunuz ortama çekerek yepyeni keşiflerde bulunacaktır." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.15-Sh.155 için tıklayınız.)
Yukarıdaki izahattan anlaşılacağı üzere, İlahi Nizam içersinde var olan her şeyin bir görevi olduğu gibi, Kuyruklu Yıldızların da görevleri bulunmaktadır.

Hiçbir şey göründüğü gibi oradan oraya tesadüfen sürüklenmemekte, her şey İlahi bir Organizasyona uygun olarak zamanında ve sırasıyla ilerlemektedir.

Kuyruklu Yıldızların görevi, Plandan Plana-Boyuttan Boyuta Enerji Porları taşımaktır.

Dünya Biliminin de tespit ettiği üzere, Bu enerji Porları geçtiği ortamları yeşertmekte, yani Yeni Canlıların başlangıcına neden olmakta, ortama yeni tohumlar getirmekte,  Canlıların hücresel titreşimlerini arttırarak Evrimsel Değişimlerine sebep olmakta, Canlılarda Bilinç ve Algılama artışları sağlayarak yeni keşiflerde bulunulmasına, yeni ufuklar açılmasına neden olmaktadır.

Bilim İnsanlarının tespitlerine göre, Oort Bulutu (Yani Güneş Sistemimizi küresel olarak Bulut gibi kuşatan Kuyruklu Yıldızlar kümesi) aynı zamanda Güneş Sistemimizi, Uzayın derinliklerinden gelen yüksek enerjili ve titreşimli radyoaktif etkenlere karşı koruyarak Enerjileri süzmekte, filtrelemektedir.

Ancak bu Enerjileri yüklenerek yüksek frekanslı Enerjik Kütleye dönüşen kütleler, Dünya Bilinci yeterli frekans seviyesine ulaşınca, harekete geçmekte, Kuyruklu Yıldız şeklinde Yeni Enerji Porları ekerek Dünya Bilincini bir üst frekansa çıkarma görevine başlamaktadır.

SONUÇ ; Kuyruklu Yıldızlar ve Kuyruklu Yıldızların kuyruklarıyla yani Meteor akımlarıyla-Meteor yağmurlarıyla Dünyamıza Enerji Porları yağdırılmaktadır.

Hücresel Frekansımızı yükselten, Hücresel yapımızı kuvvetlendiren, Bilincimizi açan, yeni Ufuklar, yeni Vizyonlar kazandıran mezkur Enerji Porlarından bolca istifade edebilmek için, her fırsatta Doğal ortamlara çıkmak, sakin ve asude olarak Doğanın ahengini ve güzelliklerini hissetmek, enerjisini absorbe etmek lazımdır.


Yazım tarihi : 20.12.2001-Orhan Öz

buzkom@gmail.com