63) Adana'dan S.D. yazıyor. Ölüm anında Fizik Bedenimizden ayrılan ve tüm Benliğimizi-Bilgimizi-Bilincimizi taşıyan şey nedir, Ruh mudur ? 

 

1- Ruhsal Enerji, Güneşimizden neşet eden (gelen) kozmik bir vibrasyondur. Daha özeti, Işık halinde-kozmik dalgalar halinde gelen bir vibrasyondur. Daha anlaşılabiliri,  titreştirerek hareket veren  plazma (elektron, proton, nötron, atom altı paçacıklar)  akışıdır.

 

Not.1-Bilgi Kitabı Sh.56 da Ruh'un "nüvesi  Plazma'dır." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.5-Sh.56 için tıklayınız.)

                

Not.2-Üstat Ergun  Arıkdal kanalıyla alınan SİRUS MİSYONU celselerinde, Sirius'lu varlıklar  "Ruh'un  ELEKTRON akışı"  olduğunu açıklamışlardır.  ( Sirius Misyonu Celse-3 için tıklayınız.)
 

Ruhsal enerji çok frekanslı (Do'dan Do'ya)  Global bir enerjidir. Ferdi değildir. Parçalara bölünmüş değildir. Bir Bütündür. Tüm maddeye ( Atomlara, Atomlardan müteşekkil moleküllere, atomlar ve moleküllerden müteşekkil tüm  mevcudata titreştirerek) hareket-can verir. 

Madde ile Ruhsal enerji (Her zaman-Her yerde) iç içedir. Nerede madde varsa orada Ruhsal Enerji vardır. Maddeyi madde de tutan  Ruhsal Enerjidir. Ruhsal Enerji hiç  kesilmez. Her daim vardır. Güneş var olduğu sürece de her daim var olacaktır.

Ruhsal Enerjiyi, Beynimizin odak noktasındaki bir merkez çekerek, vücuda dağıtır. DNA programımızdaki Ölüm vakti geldiğinde veya herhangi bir nedenle, beynimizin odak noktasındaki bu merkez beslenemediğinde (vücudun hasar görmesi, kalbin durması vs gibi nedenlerden dolayı),  bu merkez kendini kapatır. Yani Beynimizin odak noktasındaki bu merkez,  Ruhsal Enerji alımını, program gereği otomatik olarak durdurur-keser.

Ruhsal Enerji, tüm Dünyaya ve varlıklara akmaya devam ederken, Ruhsal Enerji alım merkezi kapanan kişinin Ölüm olayı  meydana gelir. Yani Ruhsal Enerji, vücudu terk etmez, Ruhsal enerjiyi çeken, beynimizdeki odak noktası, Ruhsal enerji alımını, bilinçli olarak keser-durdurur. Ruhsal Enerjiyi alamayan, Fizik Beden durur, zaman içersinde çürür, dağılır, meydana geldiği atomlara ve moleküllere ayrışır. (Vücutlarımızda olan karbon molekülleri, milyonlarca yıl önce yaşamış olan Dinozorların vücutlarındaki   karbon molekülleridir.)

Güneş Sistemlerinin, Ruhsal Enerjileri kendi Güneşleri tarafından sağlanır. Dolayısıyla her Güneş Sisteminin, Ruhsal Enerjisinin frekansları değişik değişiktir. Bu sebeple Güneş sistemlerinin materyalleri ve Varlıkları da değişiktir. Yine bu nedenle, Teknolojik boyutun yardımı olmadan, hiçbir varlık  ( kendi Güneş sisteminin  evrimini bitirse dahi) kendi güneş sisteminin dışına çıkamaz.

 

2- Ölüm sırasında Fizik Bedeni terk eden, tüm benliğimize, bilgimize ve bilincimize kısaca tüm kayıtlarımıza sahip olan ve gitmesi gereken yere çekilen, ışınlanarak alınan Öz dür. Daha doğrusu  Evrim Özü dür. Evrim Özü'nü, minik bir Işık kümesi, minik  bir Işık küresi veya minik (Atomik) bir kristal top  veya minik bir kristal küp, bazen de bir minik bir enerji topu olarak tarif ederler.

Bilgi Kitabı Sh.547  de, Evrim Özü'nü   ".. küçük bir ışık topu ... ..enerji topu..." şeklinde tarif eder. ( Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.547 için tıklayınız.)

 

Yine  Bilgi Kitabı'nın 403.cü sahifesinde yer alan  ve boyuttan boyuta taşınacağı açıklanan  ".. kristal küre ... kristal küp.." tabirleri de, Evrim Özü'nü ifade etmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.31-Sh.403 için tıklayınız.)

Evrim özü, Yüksek Benliğimizin alt boyutları sınamak-denemek için yola çıkardığı parçasıdır. Evrim Özü, uzun evrim yolundan ve  zorlu tecrübelerden sonra Öz olacaktır. Evrim Özü, Fiziksel Bedenden ayrıldıktan yani kendi Ölümünden sonra istediği (düşündüğü) beden şeklini alabilir ancak  kendini, son beden haliyle bildiği için, genelde kendini son bedeniyle görür. (Son fizik bedenin benzerini, düşüncesinde kendine yaratır.) Ancak bu beden son derece yüksek frekanslı (astral) olduğu için, dünyasal hiçbir maddeye etki edemez. Maddeyi tutamaz, Maddenin İçinden geçer gider.

Evrim Özü'de, ışık topu olarak  Fizik Bedeni terk ettikten sonra Ruhsal Enerji almaya devam eder. Ölümden sonra gideceği yere (spadyom’a veya diğer boyutlara) ışınlanan-çekilen bu minik ışık küresidir.

 Bunu basit olarak şöyle düşünebiliriz.  Dünyada kullandığımız bir Bilgisayarın, fiziksel parçaları yani Hardware’i, Fizik Bedendir. Bilgisayar’ın içine konan  program yani software ise Evrim Özü'dür. Bilgisayarın çalışması için gerekli olan Elektrik akımı da, Ruhsal Enerjidir. Bu bilgisayarda yapılan tüm işlemler, programda yani software'de değerlendirilir, sonuçlandırılır, kaydedilir ve saklanır. 

Bilgisayarın elektriği de kesilse, Fiziksel parçaları yani hardware'i hasara da uğrasa, içindeki tüm bilgilerin saklandığı  programı-software'i , yeni bir Bilgisayar da  (yeni fizik bedende) kayıtlı-saklı bilgileriyle aynen çalıştırmak mümkündür. İşte Evrim Özü, Bedenden bedene  tüm bilgilerini-tüm deneylerini bu şekilde taşımaktadır.

Yani, Ölümden sonra Fizik Bedenimizi terk eden, gideceği Boyuta çekilen-ışınlanan ve minik Işık topu-Işık küresi olarak tarif edilen,  Evrim Özü, aslında bir programdırBir software'dir. Bir Şifre'dir. Bir Enerji düğümüdür.

 

Bu  nedenle  Bilgi Kitabı Sh.117 de  "Sizler, Doğa koşullarına göre Bedenlenmiş, Biyolojik birer Kompitursunuz." demektedir.  ( Bilgi Kitabı Fas.10-Sh.117 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı ayrıca Sh.574 de, Beynin odak noktasında bulunan minik Işık kümesinin, yani minik kristal kürenin yani Evrim Öz'ünün, Bilinç Merkezi olduğunu ve Ölümsüzlük sırrının, bu merkezde yapılacak dönüşümde olduğunu açıklamaktadır. Bilgi Kitabı Sh.574  de".........Bilincinin Beynindeki Kristal Prizma vasıtası ile oluştuğunu, Ölümsüzlüğün bu Kristal Prizmadaki Dönüşüm olduğunu bildirdiğini bilir misiniz?" demektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.574 için tıklayınız.)

 

 

--------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

Not. Bilgi Kitabı, Fas.40-Sh.547 de Bizlerin Dünya’ya doğumunu özetle şöyle anlatmaktadır.

 

Sistemde ilk Özgen ile Evrim Özü Birleştirilir. (Yüksek Benliğimizin şifresi ile Bizim varoluş şifremizin birleştirilmesi anlamındadır. İçimizdeki Tanrı budur. Kendimizi tanımak, içimizdeki Tanrıyı bulmak, içimizdeki Yüksek Benliğin frekansına ulaşmaktır.)  Ve yapacağı Göreve göre Programlanır. Artık o bir küçük Işık Topudur.

 

Anne yatağındaki Döllenme İşlemi, işte bu Işık Topu ile olmaktadır. Ancak, Sistemin Arşivine bağlı Ruhsal Enerji Kanalındaki Enerji yani Işık topu , Üç-Dört Ay öncesinden Anne ile İrtibata geçerek, kendi Ana Öz Genini bulur. Sonra  Döllenme Ortamını oluşturur ve direkt ışınlanma kendiliğinden oluşur. Işınlanan Enerji Topu, Sperm ile yumurtayı Birleştiren bir Katalizördür. ( Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.547 için tıklayınız.)

 

İşte Dünya’ya gelişimiz böyle olmaktadır. Dünya’dan ayrılmamız da, yukarda anlatılan işlemin tersiyle olmaktadır. Yani gelirken ışınlanan Işık Topu-Enerji Topu, kazandığı deneyim ve bilgilerle bedenden ayrılarak geldiği yere veya ulaştığı yere ışınlanmaktadır.

 


Yazım tarihi : 15.09.2008-Orhan Öz

buzkom@gmail.com