95) İzmir’den Y.U.yazıyor.

 

1-Bilgi Kitabı’nda üst boyutlarda da evlilikler ve aile yapısı olduğu, Sistem’den alınan çocuklarla çocuk sahibi olunduğu anlatılmaktadır. Bu çocuklar alt kademe Evrimleri  geçirmeden, direkt üst boyuttan  Evrime başlamış oluyorlar. Bu Durum  haksızlık değil midir. ?

2- Kadın ve Erkek ayrımı hangi boyuta kadar geçerlidir, ayrıca 4. boyuttan sonra ölümsüzlük başladığına göre, kadın veya erkek varlık hep öylemi yaşayacak. Hangi cinsiyete sahip olunacağını ve ne kadar süreceğini kim nasıl belirliyor ?

 

1- Bilgi Kitabında genel olarak Dünya Evrim Planı anlatılmaktadır. Ancak Bütün Evrensel Boyutlar hakkında da önemli bilgiler mevcuttur. Bu bilgilerden biri de şudur.

 

Bütünün ve Evrensel Nizamın işleyiş tarzı, aynı Sistemin en ufak parçaya yani Zerreye yansıtılışıdır. İnsanın, Kainatların ve Doğanın çalışma Nizamı, Atomun çalışma Düzeni ile eşdeğerdir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.32-Sh.299)

 

O Bütünün kendinden ayrılan parçası da bir Bütündür.(Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.409)

 

Evrensel Bütünlükteki tüm çalışma Nizamları ve Oluşum Bütünlüklerinin hepsi, aynı Düzenin Makrodan Mikroya yansımasıdır.(Bakınız Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.529)

 

İçinde bulunduğumuz ortama Mikro dersek, İçinde bulunduğumuz Dünya ortamı, Makro’nun yani Evrensel Bütünün yansıması ve benzeridir.  Mikro’nun anlaşılması-çözülmesi ise Makro’nun anlaşılması ve idrakidir. Dolayısıyla Üst Boyutlarda yapılan  Evrimlerin de (Enerji ve frekans farkıyla) Dünya Evrimine benzer olduğunu anlamamız gerekmektedir.

 

Yani her Boyutta, kendi boyut şartlarına, bulunduğu ortamın enerji ve frekans seviyesine göre, değişik özelliklere sahip Enerji--> Madde-->Hücre -->Bitki-->Hayvan--> Varlık şeklinde süren Evrim akışı vardır. Üst Boyut Varlıkları da kendi Evrim planlarına uygun olarak bu kademelerden süzülerek geçmiş, zorluklar, sıkıntılar yaşamış, enerji, güç, bilgi, bilinç, idrak ve yetenek kazanmıştır. Yani her boyutta dağlar, taşlar, denizler, nehirler, bitkiler, hayvanlar vardır. Ancak bu mevcudatın sahip oldukları yetenek ve kapasite, bulundukları boyutun enerji ve frekans seviyesine göre artmakta ve çeşitlenmektedir. Ve Dünyadaki benzerlerine hiç benzemeyen özellikler göstermektedir.

 

Burada hiçbir şeyin çekirdeği yoktur. Koparılan meyvenin yerinde derhal bir meyve oluşur. Katık Ağacı denilen bir ağaçtan, sizin ekmeğinize çok benzeyen meyveler toplanır. ……………..

 

Buradaki nehirlerden Sizin şarabınızın lezzetini andıran içkiler temin edilir. Bu içkilerin terkibi Madeni bir Birleşimdir. Bu Birleşim Vücut ısısı ile terkip değiştirerek Altından bir Kanı dolaşım Sistemine temin eder.(Bakınız Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.529)  

 

Yukarıdaki cümleler, Altın Galaksi yaşam ortamında bulunan bazı madde ve  bitki  özelliklerini anlatmaktadır. Altın Galakside Dünyamızdaki bitkilere hiç benzemeyen çok özel yetenekli ağaçlar, Dünya ortamına hiç benzemeyen özel yetenekli nehirler vardır.

 

Denizlerimizin rengi (Sizin tabiriniz ile ) Süt Mavisi bir renktedir. İçinde yaşayan Canlıların, kendi Yaşam şartlarına uygun yaşamları, Deniz Tarlaları olarak Parsellere ayrılmıştır. Ve bu Canlı türlerinin her zamanki kontrollerinde daha mükemmel bir Döl kazanılmasına çalışılmaktadır. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.400)

 

Yukarıdaki cümle ise Komşu Gürz’deki deniz canlılarının değişik özelliklerini anlatmaktadır.

 

Özetlersek, Evrensel Bütünlük, Maddesel bütünlüktür. Evrensel Bütünlükte Boyutlar yükseldikçe, Boyutlar ve  Boyut Varlıklarının maddesel ortamı kabadan süptile doğru  incelir, hız kazanır, Varlıkların frekans ve enerjileri ise gittikçe yükselir. Boyutlar yükseldikçe Varlıkların idrak, bilgi, bilinç, güç, enerji ve yetenekleri artar. Her boyutun, kendi evrim planına uygun, Enerji--> Madde-->Hücre -->Bitki-->Hayvan--> Varlık tarzında, Evrim skalası vardır. Yani her boyutta, kendi boyut şartlarına uygun özeliklere sahip bitki, ağaç, havyan, varlık akışı vardır. Evrim skalaları enerji ve frekans farklarıyla benzer olmasına karşın her Boyutun Eğitim tarzı-Eğitim Metodu ayrı ayrıdır.

 

Üst Boyut varlıkları,  alt boyut ortamlarına icabında görevli olarak giderler. Bu durumda üst boyut varlıklarına, alt Boyut Tekamül bilgileri teknolojik imkanlarla aktarılır.  Üst Boyut Varlıkları sahip oldukları yüksek bilgi, bilinç,  idrak ve kapasiteleriyle kendilerine aktarılan, alt Boyut bilgilerini rahatça absorbe ederler ve görevlerini başarıyla tamamlarlar.

 

Alt Boyut ortamında bulunan varlıklar ise, mesela, Dünya Boyutunda bulunan bir İnsan, Dünya Evrimini tamamlamadan hiçbir şekilde Üst Boyutlara geçemez çünkü Dünya ortamındaki Ruhsal Gücü, Üst Boyutların yüksek enerji ortamlarına dayanamaz. İnsanın o ortamlarda var olabilmesi için Ruhsal Gücünü yükseltmesi lazımdır.

 

Evrim, değişik bir anlatımla, yaşanan acı tatlı olaylarla, karşılaşılan sonsuz problem, bulunan ve bulunamayan çözümlerle, muhtelif reenkarnasyonlarla, Ruhsal Gücümüzü üst Boyut enerjisi seviyelerine çıkarma çabalarıdır.

 

Bu çabalara, üst boyutlar arttırılan kozmik akımlarla, dini doktrinlerle, yol gösterici görevlilerin irşatlarıyla ve çeşitli teknolojik yardımlarla destek olmaktadır. Ancak sonuç tamamen İnsanoğlunun kendi gayret, çaba ve idrakine bağlıdır. Yani İnsanın var olabilmesi, Ruhsal Gücünü 18.ci Boyut ötesine geçirebilmesine bağlıdır.

 

Yüce Alemin kararlarında, planlarında haksız, yanlış, uygunsuz, hiç bir itiş, yönlendirme, hareket, davranış yoktur. Yanlışlık, Haksızlık, Biz İnsanların kısa ve dar görüşlerinden, Bilgi ve idrak yetersizliğinden dolayı Tablonun Bütününü görememekten kaynaklanmaktadır.

 

Olmakta olanlar ve olacak olanlar, Yüce Alemin sonsuz planlarına uygun olarak, Tüm Evrenin, Dünyanın ve tüm Varlıkların yararına olmaktadır. Sabırla, var olduğumuza hamd ederek ve şükrederek, haksız ve yanlış damgası vurmadan, düşünerek idrak etmeye, anlamaya, çözmeye ve bulmaya çalışmalıyız.

 

Not. Bilgi Kitabında, Alt boyutlardan süzülerek gelmekte olan İnsan oğluna gizli bir güç aktarıldığı açıklanmaktadır. İleride bu gücü açığa çıkartacak İnsanoğlu Evrenlerin hakimi ve yöneticisi olacaktır. Bu durum belki de en alt boyutlardan süzülerek gelmenin bir mükafatı olarak planlanmıştır.

 

 

2-  Aile ve Kadın-Erkek ayırımı konusunu açıklamak için Bilgi Kitabı’nın aşağıdaki cümlelerini hatırlamak lazımdır.

 

Evrende her şey çifttir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.34-Sh.321)

 

"EVRENDE HiÇBiR ŞEY TEK DEĞiLDiR." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.23-Sh.209)

  

İlahi Planların ileri Düzenlerini kuranlar, bugünkü Güçleri ellerinde tutanlar ve ileri Çağların Düzenlerini kuranlar ATLANTA'lılardır. Onlar çok ileri bir Uygarlık, çok ileri bir Teknolojiye sahip, henüz bilinmeyen Güneş Sistemlerinin Kurucularıdır. ( Evet yanlış anlamadınız. Belki Size tuhaf gelecek ama, Güneş Sistemlerinin Öz malzemelerini bulan, kuran ve onları Doğal Güç ile işler bir Nizama koyan Atlantalılardır ). Sonradan bu ileri Uygarlık, kurdukları bu Sistemlerde Düzen kurarak çalışmalarını sürdürmüşlerdir.

 

Şu an Planetinizde kurulmaya çalışılan Sistem, Adil Atlanta Elçilerinin yardımları ile Sizlere hediye edilmektedir. Burada bir Düstur vardır. Bu Düstur ilk kuruluşta yani, Evrenlerden ve Sistemlerden çok önceleri Var olan, ileri Medeniyet Elçileri tarafından kurulan İLK ANAYASA'dır. Şimdi Sizlere bu Anayasayı, Özüne Sadık kalarak aktarmaya çalışıyoruz. Yasada ilk Düstur şu idi:

1 - Sen kimsen Kardeşin de odur.

2 - Analar, bütün çocukların Anaları; Babalar, bütün çocukların Babalarıdır. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.28-Sh.255-256)

 

Biz artık Teknolojinin uzanabileceği son sınırlara kadar gelmiş olan bir Toplumuz. Burada Sizin Dünyanıza uyan tabirlerin çoğu yoktur. Bizde Sevgi olayı bile farklıdır. Her Ailenin Bir Çocuğu vardır. Ve bunu Biz Sistemden kendimiz seçeriz.(Bakınız Bilgi Kitabı Fas.44-Sh.431)

 

"Burada isim yerine Renkler kullanılır. Ve herkes herkesi Renginden tanır. Aile Ortamları ekseriya aynı Rengin tonlarını kullanır. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.529) 

 

Bizler, muhtelif Misyonların bir araya getirdiği Özel Denetim Gemileriyiz. Daima iki kadın, dört erkek mürettebat ile Görev yapmaktayız."(Bakınız Bilgi Kitabı Fas.7-Sh.60)  

 

 Yukarıdaki cümlelerden anlaşılacağı üzere, Evrende her şey çifttir. Bütün Evrensel Boyutlarda Kadın-Erkek ayırımı ve Aile vardır. Atlanta Boyutunda bile Aile ve Kadın-Erkek ayırımı olduğuna göre Atlantalıların yarattığı ve Bize Bilgi Kitabı kanalıyla aktarılan bütün Evrensel Boyutlarda, Kadın-Erkek ayırımı vardır. Aile vardır. Doğum yoluyla olmasa bile Sistem’den alınan çocuklarla çoğalma olayı vardır. Bütün boyutlardaki varlıklar çoğalırlar.  Her Boyut varlığı kendi şartlarına, koşullarına uygun evrim yaparak tekamül eder. Yani Bütün Boyutlar ve o boyuttaki Varlıklar (frekans ve enerji farkıyla) ana hatlarıyla birbirine benzer Tekamül yollarından geçerler.

 

Her Boyutta yaratılan ilk varlık Erdişidir. Sonra Laboratuvar ortamında Kadın-Erkek olarak ikiye ayrılır. Bizde İnsanoğlu olarak ilk yaratılışımızda Erdişi idik, Daha sonra bu bütün 2’ye bölündü. Yarımız Kadın, yarımız Erkek olarak 2’ye ayrıldık.

 

Benim o Sonsuz Gücümün giremediği yerlere gittiğiniz zaman da orada Sizleri bekleyen Eşlerinizi bulacaksınız. Bu Eşler ki, Onlar Sizlerin Varoluşlarınızdaki İkizlerinizdir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.398)  

 

Ancak Dünyada Beden kazanırken tekamül seviyemizin icaplarına göre (gerçek cinsiyetimize bakılmaksızın) bazen kadın - bazen erkek bedeni taşımamız mümkündür.

 

Dünyada beden kazanmak için Hayat Boyutunda, Rabsal Mekanizma tarafından ilk hücremiz hazırlanır, Bu hücre yüksek benliğimizin bize verdiği Hücresidir. Kaderi planımız programlanır,  Kadın veya Erkek bedeni taşıyacağımıza, Kaderi planımıza uygun olarak Yüksek Benliğimiz karar verir. Hazırlanan bu Hücreye, Ruhsal Enerji bağlantısı yapılır. Can Tohumu oluşur. Can Tohumu, Bizim bulunduğumuz Evrim Boyutuna yani Dünya’ya sevk edilir. Burada Evrim Özü’yle (Bizimle) birleştirilir, Embriyon haline gelir. Sonra Embriyon ana rahmine ışınlanır. Embriyon, Anne Baba genleriyle birleşir. (3'lü Birleşim) Cenin oluşur.

 

Cenin’deki Yüksek Benliğimizin Hücre şuuru, talimatlar vererek, Anne Baba genlerinden cinsiyet seçimi yapar ve tüm bedenimizi inşa ederek geri plana çekilir. Biz yani Evrim Özü, Kendini içinde bulduğu Bedenden ibaret bir bütün zannederek sıfır hafıza ile Dünya Evrimine başlarız. Ancak Dünya Bedenini terk ettikten sonra gerçek cinsiyetimizi idrak edebiliriz. (O bilinç ve idrak seviyesine ulaşmış isek. Bu da en erken 4.cü boyut ortamında olmaktadır.)

 


Yazım tarihi : 20.10.2015-Orhan Öz

 buzkom@gmail.com