44) NİÇİN Yaratıldık? NEDEN Var edildik? Yaradan'a ibadet için mi? Evrim için mi? Evrenlere hizmet için mi? Yoksa başka nedenler mi var? Düşünen her İnsanın ( en azından ) kendi kendine sorduğu Bu sualin cevabını, Bilgi Kitabı açık olarak veriyor. Öğrenmek ister misiniz?

Bilgi Kitabı Sh.37 de " Tanrı İnsanı Yarattı, İnsan Kendini Yarattı." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.3-Sh.37 için tıklayınız.)


Bilgi Kitabı Sh.144 de " Tanrı İnsanı yarattı, İnsan kendini yarattı." denmektedir.
( Bilgi Kitabı Fas.45-Sh.144 için tıklayınız.)


Bilgi Kitabı Sh.185 de " Tanrı İnsanı yarattı, İnsan kendini yarattı." denmektedir.
( Bilgi Kitabı Fas.15-Sh.185 için tıklayınız.)


Bilgi Kitabı Sh.458 de " Tanrı Insanı Yarattı, Insan Kendini Yarattı." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.34-Sh.458 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh.536 da ise " Ben Seni Var ettim ise, Sen de Beni Var ettin." denmektedir.  ( Bilgi Kitabı Fas.39-Sh.536 için tıklayınız.)


Bilgi Kitabı Sh.887 de de " ALLAH İnsanı Yarattı ve İnsan da ALLAH'ı Yarattı." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Öz.ek.6-Sh.887 için tıklayınız.)

 [ Tanrı İnsanı Yarattı, İnsan Kendini Yarattı.] Cümlesinin anlamı şudur.

 

Başlangıçta Herkes Yaradılış eşitliğine sahiptir. İnsan Hür bir Ruh, Hür bir Şuur, Hür bir Vicdan olarak yaratılmıştır. Yani İnsan Kendi yaşamını ve geleceğini kendi kararları çerçevesinde bizzat tayin etmektedir.

 

Hiçbir Evrensel Varlık, İnsanın Ferdi iradesine (rızası dışında) müdahale edemez. Dolayısıyla olduğu yerde duran İnsanlar olduğu gibi, yerinde duramayan, yürüyen, koşan, araştıran, düşünen, soran, yılmadan çalışan, yolundaki engelleri tek tek temizleyerek ilerleyen İnsanlar da vardır.

 

Başımıza gelen her şey kendi kararlarımızın sebep ve sonuçlarıdır. Dar açıdan bakıldığında görülen Eşitsizlik, İnsanların kendi kararlarından ve kabullerinden kaynaklanmaktadır. Yani Tekamül yolundaki İnsan, Kendi kararlarıyla Kendini yaratmaktadır.

Bilgi Kitabı Sh.536 daki  [ Ben Seni Var ettim ise, Sen de Beni Var ettin. ]

 

ve Sh.887 deki  [ ALLAH İnsanı Yarattı ve İnsan da ALLAH'ı Yarattı. ]

 

cümlelerinin anlamı ise çok başkadır.

NİÇİN Yaratıldık? NEDEN Var edildik? Var edilmemizin gerçek nedeni bu cümlelerde gizlidir.

Tekamül yolunda her şeyden habersiz, Kapalı Şuurla kendi Dünyasında, kendi yaşam mücadelesini sürdürmekte olan İnsan, Farkında olmadan Kendini ve Tüm mevcudatı YARATAN' ı yaratmakta, O' nun gelişmesini ve ilerlemesini sağlamaktadır.

Bu nasıl mümkün olmaktadır. Bu Gizem, Bilgi Kitabı' nın muhtelif satırlarında açıklanmaktadır.

 

Bilgi Kitabı Sh.374 de "Bu şekilde Tanrısal bir jeneratör olan Sizler, Düşünce Potansiyelleriniz ile bir Bütün içinde hem Alemleri, Kainatları, Evrenleri, hem de kendinizi Var etmektesiniz.

 

Dünyanız tek değildir. Evrensel Nizamda Kâinatlar zincirinde, kendi yaşam Düzeylerine göre, milyarları aşan Dünyalar ve Canlılar vardır.

 

Buradaki Enerjik Boyuttan Sizlere yansıtılan Enerji Partikülleri önce Atomik Bütüne yansıtılmaktadır. Oradan da Siz Canlılar, bu Enerji Partiküllerini Beyin Teleksleriniz ile alarak Tekâmüllerinize göre, Menfi veya Müspet Düşünceler üretirsiniz.

 

Bu şekilde hem Sonsuz Pozitif Evreni, hem de Sonsuz Negatif Evreni Denge Kanununa göre takviye edersiniz." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.29-Sh.374 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 458 de " Sizlerin Düşünce Potansiyeli olmasa idi, ne Sizler, ne Kâinatlar, ne de Yaşam olmazdı. ...

 

Yani her şeyi Var eden Düşüncedir. Düşünceler ile Evrenler yaratılması budur." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.34-Sh.458 için tıklayınız.)

Bilgi Kitabı Sh. 460 da "Her bir Varoluş Boyutunda bulunan tüm Canlıların Zihinsel ve Düşünsel Potansiyelleri bu şekilde, bir Bütünün Enerjisini, Sirküle Sistemine göre takviye eder." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.34-Sh.460 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 472 de " Her bir Gürzün Ana Varoluş Bütününün etrafında çok Güçlü bir Manyetik Aura vardır.Varoluş Boyutlarından Var olan tüm Canlıların oluşturduğu Düşünce Formları (Enerji olarak), Manyetik Odaklar tarafından depolanmaktadır.

        

                Bu Manyetik Aura Bütününe Pozitif ve Negatif Enerji Depoları da denilmektedir. Sonradan bu depolar Gürz Sisteminin Yaşam Odağı olarak kullanılır. Bu bir Sirküle Sistemidir.

 

         ......... Değişik Boyutlardaki Canlıların Düşünce Gücü ile Enerji Boyutları beslenerek, Denge Kanununa paralel çalışmasını o Gürze yansıtarak, Yaşamları idame ettirir." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.35-Sh.472 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 312 de " Planetinizdeki Öz, CENİN'dir. Ancak Hakiki Öz,

Düşüncelerin intişar Merkezidir. Oradan aldığınız Güç, Düşünce Mekanizmanızı harekete geçirir. Var olma nedeniniz budur. "denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.24-Sh.312 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 99 da " Atomik Bünyenin çözülmesi, Beyin jeneratörlerinin ürettiği Enerjilerle takviye görmekte ve Atomik Bağ bu şekilde kopmamaktadır." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.8-Sh.99 için tıklayınız.)

 

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, Yaratılmamızın tek nedeni, Evrenlerin Genişleyebilmesi ve Varlığını sürdürebilmesi için DÜŞÜNCE üretebilen Mekanizmaya ( Varlıklara ) ihtiyaç duyulmasıdır.  Zira Şu anda nasıl olduğunu tam olarak idrak edemesek de Evrenleri ve Tüm mevcudatı, yaratan, yaşatan, genişleten ve bir arada tutan Düşünce Enerjisidir.

 

Evrim ve Tekamül ise ; Kaba Maddenin en kısa sürede Düşünce (yani Enerji) üretebilir bir hale gelmesi için önceden belirlenen Yollarla ve Metotlarla eğitilmesidir.

   

Yani var edilen Varlıklar, Tespit edilen çeşitli metotlarla eğitilerek, Önerilen yollardan geçirilerek, Sistemin Denetimi altında, Evrenlerin ihtiyacı olan Enerjiyi yani Düşünce ve Düşünce Zincirlerini üretebilir hale getirilmektedir.

 

Düşünce nedir? Bilgi Kitabı, muhtelif satırlarında Düşünce'nin Evrensel açıdan ne olduğunun tarifini yapmaktadır.

 

Bilgi Kitabı Sh. 372 de

"1-Düşünce Lazer değildir. Lazer kesiksiz ve sınırlıdır. O bir Enerji değil, Işık   Fotonudur.

 

2-Düşünce kesik kesiktir ve sınırsızdır. O özgün bir Enerjidir. Buna Anti  

Madde denir." denmektedir.   ( Bilgi Kitabı Fas.29-Sh.372 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 374 de,

"Düşünceye Bizler hem ANTİ-MADDE hem de MADDE ötesi MADDE  

demekteyiz. Bir şeyi Var ettiği için, onu Maddesel bir Enerji olarak nitelendirmek lâzımsa da, bu bir Madde Enerjisi değildir. Bu yüzden ona Madde ötesi Madde demekteyiz.

 

Düşüncenin göz ile görülür, el ile tutulur bir niteliği olmadığı için de Anti-

Madde demekteyiz. Anti-Madde görünmez bir Enerjidir. O ancak Teknolojik yöntemler ile tespit edilir. Ayrışır ve servise alınır." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.29-Sh.374 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 458 de, "Bir Tohum Üç Birleşimden oluşur. Birisi Görünmez Enerjidir ki, buna Anti-Madde demekteyiz. Bu Anti-Madde Düşünsel ve Düşsel Enerjidir." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.34-Sh.458 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 492 de, "İlk DÜŞÜNCE burada oluşmuş ( Anti - Madde ). Bu  DÜŞÜNCE ilk DOĞAL GÜRZ'ü meydana getiriyor ( OI dedi Oldu )."  denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.36-Sh.492 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 533 de, "Beşinci Gücün Zıt Gücü Anti Madde, yani Düşünce Gücüdür. denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.39-Sh.533 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı Sh. 882 de, "Mutasyon Projesine göre Anti-Maddenin sıkıştırılarak    değişimi sonucu, Düşünce Oluşturulmuş ve bu Düşünce Kozmik Beyin ile Bütünleştirilerek bir Bütünsel Beyin Gücü devreye girmiştir." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Öz.ek.6-Sh.882 için tıklayınız.)

 

Yukarıdaki cümlelerin-anlatımların özeti şudur. Düşünce ile Anti-Madde arasında karşılıklı bir Dönüşüm mevcuttur.

 

Düşüncenin tam karşılığı Anti-Madde olmamakla  birlikte, Yaratılış bahsinde açıklandığı üzere, Anti-Madde sıkıştırılarak Düşünce  oluşturulmakta, Dolayısıyla  başka şekilde Düşünce de, Anti-Madde'ye dönüşebilmektedir.

   

Bu nedenle yukarıdaki ifadelerde görüldüğü üzere, Bilgi Kitabı  bazı cümlelerde, Düşünce eşittir Anti-Madde, Anti Madde eşittir Düşünce ifadesini   kullanmaktadır.

 

Anti-Madde, anti parçacıklardan oluşmuş Madde' dir. Anti-Madde, Bildiğimiz Madde'nin bütün özelliklerine sahip olup sadece anti parçacıkları ters elektrik yükü taşımaktadır.

   

Madde ve Anti-Madde karşılaştığı zaman birbirini yok ederek  ENERJİ' ye dönüşmektedir. Bu nedenle Anti-Maddeye geleceğin Enerjisi olarak  bakılmaktadır.  Zira 1 gram Anti-Madde ile 1 otomobili 100 sene kullanmak mümkün  olacaktır.

 

Dünya şartlarında Anti-Madde fiilen üretilmiştir. Ancak üretim çok pahalı  ve yüksek teknoloji gerektirmektedir. Ekonomik şartlarda Anti-Madde üretebilmek için çok uzun zamana ve büyük yatırımlara ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Dünya Biliminde, Anti-Madde Bilgileri henüz emekleme çağındadır ve Anti-Maddenin, Düşünceyle  olan bağlantısı ise hiç bilinmemektedir.

 

Not. Anti-Madde hakkında ek bilgi için, Kısa Notlar Bölümündeki 14. ve 32. nolu konuları okuyunuz.

 

Aslında Bildiğimiz-Bilmediğimiz Bütün Var oluşları ve Mevcudatı Yaradan TEKNOLOJİK BOYUT' tur. Teknolojik Boyut, İnsan üstü Varlıkların bulunduğu, Tüm Sistemleri, Nizamları ve Düzenleri Kuran, Kurduran, Yansıtan ve Denetleyen Boyuttur. İşte Bu Teknolojik Boyut, Bilinmeyen zamanlardan beri ezel-ebet yolunda, Düşünce ve Düşünceden Anti-Madde üretecek Sistemleri kurmuştur.

 

Yani  Teknolojik Boyut, Bildiğimiz ve Bilmediğimiz Bütün Varlıkları, Evrenlerin  Daimi Sirkülasyonunu sağlayacak şekilde Enerji ve  Düşünce  üretmeleri için yaratmıştır.

 

Teknolojik Boyut, yarattığı Varlıklara ürettirdiği Enerjilerle, Kurduğu  Sistem, Nizam ve Düzenlerinin Mevcudiyetini, Gelişmesini ve Büyümesini sağlamış,  Hiçbir zaman değiştirilemeyecek olan Yasalarla da var ettiği Sistemlerini güvence altına almıştır.

 

Henüz Düşünce üretemeyen Mevcudatın Durumu nedir? Bilgi Kitabı bu duruma da açıklık getirmektedir.

 

Bilgi Kitabı Sh. 593 de "Tüm Evreni tutan, Atomik Çekirdeklerin neşrettikleri Vibrasyon Bağlarıdır. Bu Bağın kopması tüm Sistemin çökmesi demektir.  Onun için, Evreni yaşatmak, Enerji Alanlarının çoğalması ile orantılıdır.

 

......Bu Enerji Alanları; Kumdan - Sudan - Havadan - Ottan ve tüm Enerji üreten Elementlerden, Otomatik bir Düzen ile, Mekanizma mucibince denetlenip, Muayyen bir ÇEKİRDEK'te toplanmaktadır. İşte Enerji Alanlarının  oluşturduğu bu Çekirdek, İkinci bir Evreni oluşturacaktır." denmektedir.  ( Bilgi Kitabı Öz.ek.6-Sh.593 için tıklayınız.)

 

Yukarıdaki açıklamayı özetlersek, Gördüğümüz ve Görmediğimiz Bütün Madde  Alemlerinde var edilmiş olan Tüm Mevcudat (En küçük atom partikülünden-Kum tanesinden-Sudan-Madenlerden-Otlardan-Bitkilerden-Hayvanlardan ve İnsanlardan oluşan Tüm Mevcudat) ürettikleri Atomik Vibrasyonlarla Enerji Alanları yaratmaktadır.

 

Bu Enerji Alanları yine mahiyetini henüz idrak edemediğimiz Otomatik Düzenlerle toplanmakta, Evrenlerin ihtiyacı için ve Yeni Evrenlerin yaratılmasında kullanılmaktadır.

 

Yeni Evrenlerin-Yeni Kainatların yaratılmasında kullanılan Enerji, Atomik Vibrasyonlardan başlayarak Düşünce Vibrasyonuna kadar uzanan bir Tayf içersinde gittikçe yükselen frekanslar olarak yer almaktadır.

 

Yani Tüm Mevcudatın görevi Atomik Vibrasyondan başlayarak Düşünceye kadar uzanan titreşimlerden oluşan Enerji Alanları yaratmaktır. Şüphesiz en kuvvetli ve en kıymetli Enerji türü, Bu Enerji tayfının içersinde en yüksek vibrasyona-frekansa sahip olan Düşünce Enerjisidir.

 

Dolayısıyla var edilen Tüm Mevcudat, kendine tanınan süreçlerde Düşünce üretebilir hale gelmek mecburiyetindedir. İstenilen seviyede Düşünce üreten, Düşüncesiyle Bedenine hakim olan, Evrensel Yasaları idrak ederek onlara uyumlu olan mevcudat ise Ölümsüz kılınarak Sisteme-Bütüne dahil edilmektedir.

 

Sonuç ; Şunu unutmamak lazımdır ki, Ulaştığımız ve İdrak ettiğimiz Bilgiler hiçbir zaman Son Bilgiler değildir. Açtığımız her Kapı' nın arkasında daima, kapalı Yeni Kapılar olacaktır.

 

Bu metot Bizim Düşünmemizi, Düşünce Zincirleri üretmemizi, Araştırıcı ve sorucu olmamızı, Yani Enerji üretmemizi sağlamaktadır. Bu nedenle ulaştığımız her Bilgide Şüphe, Her Boyutta Perde, Her Kapının arkasında başka bir Kapı bulunmaktadır.

 

Bilgi Kitabı bilgilerinden, bugünkü Bilincimizle idrak ettiğimize göre ; Tüm Mevcudatın var edilme nedeni, Atomik Vibrasyondan başlayarak, Düşünceye kadar uzanan Tayf içersinde Enerji üretmektir. En kuvvetli ve en kıymetli Enerji türü, Bu Enerji Tayfının içersinde en yüksek vibrasyona-frekansa sahip olan Düşünce Enerjisidir.

 

Bu nedenle Bilgi Kitabı' nın 178.ci Sh.de  Büyük Harflerle " ...EVRENLERE HİZMET ZİHİN VE DÜŞÜNCE YOLU İLEDİR. " denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.14- Sh.178 için tıklayınız.)

 

Dolayısıyla var edilen Tüm Mevcudat, kendine tanınan süreçlerde (Ruhsal ve Rabsal  Boyutların destek ve kontrolünde) Düşünce ve Düşünce Zincirleri üretebilir hale gelmek için Mutasyon, Evrim ve Tekamül yollarından geçmek mecburiyetindedir.

 

Tüm mevcudatın ürettiği Enerjiler, Bizi Yaratan' larında var edildiği Sonsuz Enerji Kaynağına katkıda bulunmakta ve Daimi Sirkülasyonu sağlayarak Yeni Evrenlerin,  Yeni Mevcudatların var edilmesini sağlamaktadır.

 

Bizleri var edenler, Yeni Evrenlerden, Yeni Mevcudatlardan, Yeni Deneyimler, Yeni Tecrübeler, Yeni Bilgiler ve Yeni Enerjiler kazanarak, Sistemlerini Geliştirmekte ve Büyütmektedirler. Evrenlerin Genişlemesinin ve genişletilmesinin nedeni budur.

 

İdrak edebildiğimiz her Bilgi, Teknolojik Boyutun, Teknolojik Gücünü ve Büyüklüğünü kademe kademe ortaya çıkaran bir Noktadır. Mevcudatın yani Yaratılanın-yani Bizlerin, Niçin Yaratıldığımızı idrak etmemiz dahi Teknolojik Boyutun,Teknolojik Zaferidir.

 

Bu sonuç da, [ Noktadan çıkan ilk 3 damlanın bilinmeyen boşluklara açılmasından, İnsanoğlunun  içinde bulunduğu Varoluş boyutlarına kadar var olmuş olan bütün mevcudiyetlerin  varlıklarını, Sonsuz bir Zeka' nın programladığı ve  denetlediği, Enerjisi işlemesinden kaynaklanan, idrakimizin alamayacağı kadar  muazzam bir KOMPİTUR programının  yönetiminde ve denetiminde sürdürmekte ] oldukları bilgisine ulaştırmaktadır.

 

Nitekim Bilgi Kitabı Sh.638 de "ALLAH  her   Boyuta Enerjisini rahatça Ulaştırabilen - Yayılan - Dağılan ve hatta tek bir noktaya bile o Muazzam Gücünü teksif edebilen. Evrensel bir Kompiturdur.denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.45-Sh.638 için tıklayınız.)

   

Not.1- Yukarıda özetlenen Bilgiler, Bilgi Kitabı' nın İnsanlığa aktarmaya çalıştığı  Evrensel Hakikatlerden bir parçadır. Evrende Gizli, Saklı veya Şifreli hiç bir şey yoktur. Zira Bütün Bilgiler Evrenin var oluşundan beri mevcuttur. Perdeli olan, İdrak edemeyen, Göremeyen, Anlamayan kendi Bilinçlerimizdir.  Nitekim Bilgi  Kitabı Sh.82 de " Bütün Bilgiler Evrenin Varoluşundan beri mevcuttur."   demektedir.

    

Evrende mevcut Her Realite bulunduğu Enerji, Frekans ve Bilinç ortamından Elektro Manyetik Alanlar olarak devamlı Yansıma halindedir. Gizlilik veya Saklılık,  Evrendeki diğer düşük frekanslı Varlıkların, Bu Yansımaları fark etmemelerinden, anlamamalarından, algılamamalarından kaynaklanmaktadır.

    

Frekanslar  yükseldikçe, Her Boyut, Evrendeki mevcut Bilgilere yani manyetik yansımalara kademe kademe veya kısmen ulaşmakta, Evrensel Gerçekleri ve Bilgileri  kendi Bilinç, Frekans ve   Enerji düzeylerine göre yorumlayarak açığa çıkartmakta ve bu oluşum-gelişim biteviye sürmektedir.

      

Matrix filmini seyredenler hatırlayacaktır. Matrix, tüm İnsanlığa ve Evren'e hakim olan bir Bilgisayardır. Matrix, Enerji ihtiyacını karşılamak için İnsanları Tarlalarda yetiştirmekte, onları sanal ortamlarda hayal zincirleri içinde yaşatmakta, İnsanların hayal ortamları içinde yaşarken ürettikleri Düşünce Enerjileri de Matrix adlı Bilgisayarın enerji kaynağı olmaktadır.

 

Yani yukarıda Bilgi Kitabı'ndan özetlenen Evrensel Hakikatler, Matrix Filminin yazar ve yapımcıları olan "Lary ve Andy Wachowski" kardeşler tarafından değişik ancak esasta benzer şekilde algılanmış ve anlatılmıştır.

 

Not.2- Ötesi Yayınlarından olan Pleiades Öğretileri (1) adlı kitabın 42.ci sahifesinde, Pleiades Takım Yıldızlarından gelen üst bilinç gurubu ;   Tasarılarıyla, Düşünceleriyle, Elde ettikleri Bilgilerle, Yaşadıkları Serüvenlerle, İlk Yaratıcıyı beslediklerini şöyle anlatmaktadırlar.

 

..... [ Bizler kendimizi İlk Yaratıcı' nın uzantıları olarak görürüz. Sürekli bilgi toplarız, serüvenlere atılırız ve  İlk Yaratıcının beslenmesi için yaşamlarımızı daha ilginç ve zorlu kılacak ne  gerekiyorsa yaparız. Tasarılarımız ve çabalarımızla İlk Yaratıcıyı besledikçe, ona yeni yaratıları hayata geçirmesini sağlayacak daha fazla enerji vermiş oluruz.] ....


Yazım tarihi : 02.06.2003-Orhan Öz

buzkom@gmail.com