47) Gümüş Kordon tabir edilen Ruhsal Enerji Bağımız, Güneşimizde bulunan " Tesirler Mekanizmasına" bağlı olduğuna göre, Gelecekte İnsanların Güneş Sistemi dışına çıkarak Uzay yolculukları yapıp yapamayacaklarını hiç düşündünüz mü? Bu konudaki Bilgi Kitabı açıklamaları aşağıdadır.

Biz İnsanların Ruhsal Enerjilerinin, Güneşimizin sol boyutunda bulunan Tesirler Mekanizması'na bağlı olması nedeniyle Bedensel olarak Güneş Sistemimizin dışına çıkamayacağımız konusunda, yani Güneş Enerjilerinin etkin olduğu Heliosphere denilen Güneş Baloncuğu dışına Bedensel olarak çıkamayacağımız hususunda, Bilgi Kitabı' nın bir çok yerinde işaret bulunmaktadır.

 

Bilgi Kitabı, ulaşılan-idrak edilen her Bilgi ve Sonuç üzerinde düşünülmesini, Bunların Analiz ve Senteze tabi tutulmasını, Ortaya çıkardığımız, yeni Düşünce ve Bilgi zincirleriyle Bilgi Kitabı'nın tekrar okunmasını istemektedir. Bu yapıldığı takdirde, yeni oluşan Düşünce zincirlerine ait cevaplar (Aşağıda olduğu gibi) Bilgi Kitabı' nın satırları arasında parlayacak ve görülecektir.

 

Bilgi Kitabı Sh. 119 da

" 7-Her Galaksinin kendine mahsus küçük bir Evreni ve çok Güçlü bir Manyetik Sahası mevcuttur.


8-Bu Manyetik Gücü bünyesindeki Güneş Sistemlerinin Enerjileri temin eder.
"
denmektedir.
( Bilgi Kitabı Fas.10-Sh.119 için tıklayınız.)

Bilgi Kitabı Sh.472 de " Her Enerjik Odak kendi Sisteminde hapistir." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.35-Sh.472 için tıklayınız.)

 

Yine DKB (Dünya Kardeşlik Birliği) Derneğinin web sitesinde  Sistem' den alınarak aktarılan 6.7.2003 tarihli  Oluşum-Yaşam-Reenkarnasyon adlı tebliğde " Galaktik Boyutlarda Tanrısal Enerji ile Dünya planında bulunan Ruhsal Enerji yoktur. Onlar Ruhsal Enerjilerini daha değişik Boyutlardan alırlar." denmektedir.

( DKB nin 6.7.2002 tarihli Oluşum-Yaşam-Reenkarnasyon tebliği için tıklayınız. )

 

Yukarıdaki ifadeler de açıklanan şudur. Her Galaksi kendi bünyesindeki Güneş Sistemlerinin, Işık gücüne bağlı olarak, Galaksi çevresinde çok güçlü bir Manyetik alan meydana getirmektedir.

Ruhsal Enerji zaten Foton Enerjisidir. Yani Işık Enerjisidir. Bu nedenle Bilgi Kitabı, Ruhsal Enerjiye, Işık Foton Siklon Gücü de demektedir.

Dolayısıyla Galaksi çevresinde yaratılan Manyetik Alan, O Galakside-O Güneş Sisteminde yaşayacak olan Varlıkların Yaşam Enerjisidir. Yani Ruhsal Enerjisidir.

Ancak Her Galaksinin, Işık gücü yani Kozmik Gücü sahip olduğu Güneş Sistemlerinin gücüne ve şekline tabi olarak çok değişiktir. Bu değişik Güçlerin yarattığı Manyetik Ortamların, Manyetik Frekansları da farklı farklıdır.

Yani Her Galaksinin, Kozmik Gücü diğer ifadeyle Ruhsal Gücü değişik olup, aynı zamanda Elektro Manyetik tayf içersindeki frekansları da farklıdır. Bu nedenle, Her Sistem kendi içinde Hapistir.

Yani belli bir Manyetik Alan içersinde, belli bir Ruhsal Enerji frekansında yaşayan Varlıklar, diğer bir Galaksinin daha değişik güçteki ve frekanstaki Manyetik Alanları içersinde yani Ruhsal Enerjisi içersinde yaşayamamaktadır.

Samanyolu Galaksisi içinde, Tanrısal Sistemle yani Dini Doktrinlerle Evrim yapılan tek Güneş Sistemi olan, İçinde bulunduğumuz Güneş Sistemimizde de mevcut Ruhsal Enerjinin gücü ve frekansı, diğer Galaksilerin Manyetik Ortamlarına göre de çok değişiktir.

Bilgi Kitabı Sh.55 de " Bir Ruh Evrimini Dünya Planetinin ve kendi Güneş Sisteminin dahilindeki Galaksi Ortamında tamamlar. Ruh Enerjisi başka Güneş Sistemlerinin dışına çıkamaz." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.5-Sh.55 için tıklayınız.)

Bilgi Kitabı Sh.334 de " Ancak Tekâmül Evrelerini Dünyalı kardeşlerimiz, kendi Boyutlarında tamamlamak mecburiyetindedirler." demektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.26-Sh.334 için tıklayınız.)

Bilgi Kitabı Sh.339 da  " Yedinci Boyuttan sonra diğer Boyutlara Şuursal olarak geçebilirsiniz. Ama Bedensel olarak geçemezsiniz." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.26-Sh.339 için tıklayınız.)

Bilgi Kitabı Sh.873 de " Bir Varlık hangi Boyuta fişli ise, Evrimini o Boyutta yapmak ile mükelleftir. Sizin Samanyolu Galaksiniz Birinci Güneş Bütünlüğüdür. Bu Bütünlük içinde bulunan Güneş Sisteminizdeki her Varlık, Satürn Evrimini devreye alan bir Programı tamamlamak ile yükümlüdür.

 Burası İnsanlığın Son Tecelli Sınırı olan, Kat-ı Mükemmeliye dediğimiz Yedinci Boyuttur." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Öz.ek.5-Sh.873 için tıklayınız.)

Yukarıdaki ifadelerden açıkça anlaşılacağı üzere, Güneş Sistemimiz içersinde Evrime başlayan bir Enerji, Evrim halkalarını Güneş Sistemimiz içersinde tamamlamak zorundadır.

İnsan ancak Evrim halkalarını tamamladıktan sonra yani 7.ci Boyut Evrimini (Satürn Evrimini) bitirip Ruhsal Enerjisine sahip çıkıp (Gümüş Kordonunu keserek) gireceği Makro Karena' daki gerekli hücre ve enerji aşılarından sonra Güneş Sistemimizin dışına çıkabilir.

Diğer ifadeyle, İnsan ancak Evrim halkalarını tamamladıktan sonra diğer Galaksilerin Manyetik ortamlarında da yaşayabilir duruma gelmektedir.

Evrim halkalarını tamamlamayan İnsanın, Güneş Sistemimizin dışına Bedensel olarak çıkmasına ve var olmasına imkan yoktur. Çünkü İnsanın yaşayabileceği, Ruhsal Enerji ortamı sadece kendi Güneşimiz tarafından temin edilmektedir. Bunun için Bilgi Kitabı Sh.65 de " Güneş her şeyin üstünde bir Hayat Kaynağıdır." denmektedir.

( Bilgi Kitabı Fas.6-Sh.65 için tıklayınız.)

Evrim halkalarını tamamlayarak Makro Karena' dan geçen bir İnsanın, Güneş Sistemimizin içindeki her Gezegene ışınlanarak bedenlenmesi mümkün olmasına karşılık, Güneş Sistemimiz dışındaki Galaksi Ortamlarına gidip beden kazanması ancak Teknolojik Boyutun yardımlarıyla mümkün olmaktadır.

Teknolojik Boyut, Ruhsal Enerjisine sahip çıkmış Varlığın, Ruhsal Enerjisini dondurarak ve Ruhsal Enerjisini gidilecek Galaksinin-Güneş Sisteminin, Manyetik ortamının gücüne ve frekansına adapte ederek, Varlığı yeni Galaksilere-Güneş Sistemlerine Bedensel olarak ulaştırmaktadır.

Bilgi Kitabı Sh. 367 de  " Bir gün Bütün Evren şu anda oluşan yepyeni bir Evrende bir Bütün olarak yaşayacaktır. Sizleri bu Boyutlara Ruhsal Enerjilerinizi dondurarak sarsılmadan almaktayız (Tabii Hak edenler)." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.28-Sh.367 için tıklayınız.)
Bilgi Kitabı Sh. 394 de " İlâhi Düzenin çok İleri Boyutlarında Zaman Aşamasına uğramış Zamanlarda yapılan Çalışmalarda ENERJİ DONDURMA SİSTEMİ devrededir. Ve bu şekilde Hücresel Fonksiyonlar hiçbir şekilde en ufak bir değişikliğe uğramadan dondurulmaktadır.

Ruhsal Potansiyeliniz bulunduğunuz Boyut Enerjisinin Tekâmül Planına uygun bir Evrim yaptığı taktirde Sizleri rahatlıkla bu Plana almaktayız." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.30-Sh.394 için tıklayınız.)

Bilgi Kitabı Sh. 423 de " Bunun için Sizlerin Gürz Sisteminizde bulunan bütün Bilinç Kadroları aynı Teknolojik imkânlar ile eğitilerek, tüm Evreniniz ile birlikte Sistem dışına alınmaktasınız.

Ve bu yolda Kozmik Akımlara mâruz bırakılmaktasınız. Bugüne kadar hiçbir Canlı türü bu Boyuta geçememiştir. Ruhsal Enerjilerin donduruluşu ile Hücre Bilinci dondurularak bu Boyuta geçişlerde sadece TEKNOLOJİK BOYUT Sizlere yardımcıdır." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.32-Sh.423 için tıklayınız.)

Yukarıdaki cümlelerde özetlenen Bilgi şudur. Dünya zamanı ile belki uzun bir süre içinde, ancak Evrensel Boyutlar açısından göz açıp kapayıncaya kadar geçecek bir zaman içersinde, Bilinmeyen boyutlarda, İçinde bulunduğumuz Kozmos'un haricinde, Ebedi ve Yepyeni yaşamların süreceği yeni bir Kozmos'un oluşmakta olduğu açıklanmaktadır.

Halen kısmen oluşmuş olan ve oluşumu devam eden bu Kozmos'a, içinde bulunduğumuz Kozmos' da var olan ve Evrimlerini tamamlayarak, Ruhsal Enerjilerine sahip çıkmış bulunan bütün Varlıklar, Ruhsal Enerjileri dondurularak, Teknolojik Boyut tarafından nakledileceklerdir.

Ruhsal Enerjilerine sahip çıkamayan dolayısıyla Ruhsal Enerjileri dondurulamayan ve Yeni Kozmos'a nakledilemeyen Varlıklar ise Eski Kozmos'un tamamen enerjiye dönüşmesiyle, hiç yaşanmamış gibi yok olacaklardır. İşte bu nedenle içinde bulunduğumuz devrede, Tüm İnsanlığa, Evrimlerini tamamlayarak Ruhsal Enerjilerine sahip çıkmaları için Ruhsal ve Rabsal Boyutlar tarafından inanılmaz yardımlar yapılmaktadır.

Sonuç ;

Her Galakside-Her Güneş sisteminde, Ruhsal Enerji vibrasyonları değişik güçte ve değişik frekanstadır. Bizim Ruhsal Enerjimiz, Güneşimizde bulunan Tesirler Mekanizmasından verilmektedir.

Dolayısıyla İnsanın, bugün ve gelecekte Güneşimizin tesir sahasının dışına (yani Güneş Sistemimizin dışına) Bedensel olarak çıkmasına imkan yoktur.

Ancak Evrim halkalarını tamamlayan bir İnsan, Ruhsal Enerjisi dondurularak, Teknolojik Boyut yardımıyla başka Galaksilere ve Güneş Sistemlerine Bedensel olarak gidebilmekte ve Ölümsüz olarak yaşayabilmektedir.

Evrim halkalarını tamamlamayan bir İnsanın ise Ruhsal Enerjisi dondurulamadığı için Teknolojik Boyut tarafından transfer işlemi yapılamamaktadır.

Bu nedenle, içinde bulunduğumuz dönemde Bütün İnsanlığa Evrim tavsiye edilmekte ve İnsanlığın Evrim Halkalarını tamamlaması için Evrensel Boyutlar tarafından olağan üstü Enerji ve Bilgi yardımları yapılmaktadır.

Not.1- Oluşmakta olan yeni Kozmos'a Bilgi Kitabı, Beta Gürzleri demektedir. Beta Gürzleri ve Beta Gürzünün ilk çekirdek Evreni olan "Beta Nova" hakkında bilgi almak isterseniz Kısa Notlar-26 yı okuyunuz.
Not.2- Güneşimizin etrafında yer alan, çok büyük ve çok güçlü Elektro Manyetik Alan, Dünya İlmi tarafından tespit edilmiştir. Güneş Sistemimizin en uzak gezegeni olan Pluto dahil, Bütün gezegenleri içine alan ve çok büyük bir Balon görünümünde olan Elektro Manyetik alana Heliosphere (Heliosfer) denmektedir.

 Güneşimizden fışkıran materyalin (Foton'ların ve Atom altı parçacıkların) yarattığı ve Bütün Güneş Sistemimizi, Dış Uzaya karşı koruyan, Bu Elektro Manyetik Balonun yarı çapının en az 120 AU olduğu hesaplanmaktadır. (1 AU=Astronomical Unit=150 milyon km' dir. Astronomi'de mesafe birimi olarak kullanılır. 1 AU=Dünya ile Güneş arasındaki mesafeye eşittir.)

Bilgi Kitabı Sh.154 de "Asla Güneş Sistemlerinin dışına çıkamazlar. Bizlerin yoğun Ortamına adapte olamazlar. Çünkü Enerjileri, Bizim Ortamda yok olur.

 

Sizin Güneş Sisteminizin etrafındaki Hâle, onların Enerjilerini koruyor." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.12-Sh.154 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı'nda, Güneş Sistemimizin etrafındaki koruyucu "Hale" olarak bahsedilen "Heliosphere" dir.

Heliosphere resmini görmek için tıklayınız.


Yazım tarihi : 27.03.2004-Orhan Öz

buzkom@gmail.com